Çürük raporunun hatırlattıkları

ÇÜRÜK RAPORUNUN HATIRLATTIKLARI


…Yıl 1913…Yer Çanakkale Arıburnu…Çatışmanın en şiddetli olduğu yerde Alman kumandan emir verir “cephaneniz bittiyse düşman üzerine kendinizi atın.” Bu emir üzerine, vatan için gözünü çöpten sakınmayan o er oğlu erler, “söz konusu vatansa gerisi teferruat” deyip atlarlar düşman üzerine ve hepsi atlar atlamaz oracıkta şehit olur. Atlayanların çoğunluğu üniversite öğrencisidir. O yıl İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi mezun veremez. Şehit olanların tam 2000 tanesi tıp fakültesi öğrencisidir çünkü…
…Yıl 2008… Yer yine mahzun topraklar. Çatışmanın en şiddetli olduğu yerde, ulusalcı mitinglerin her zaman en ön safında yer alan, her şehit cenazesinde arz-ı endam edip, kuyruğuna basılmış bir aslan gibi böğüren ama gerçekte bir kedi gibi hep ciğerinin peşinden koşturan devasa küçük kumandan emir verdi “ çürük raporu alın, koşun acele edin,boş verin vatanı filan sizin koltuklarınız gidiyor,makamınız gidiyor,vatana ne olursa olsun siz makam-ı milli sınırlarınızı çirkefliğinizin son damlasına kadar koruyun.Hiç durmayın, öyle geçilmez böyle geçilir deyip iftira kampanyalarına balıklama dalın,aman ha bataklıklarınızı hiç kurutmayın oradaki çamurlar sizin en önemli silahınız, sakın ha ölecek falan olursanız bize birkaç hafta önce haber vermeden kesinlikle gitmeyin.Bu davaya ihanettir. Biz ona göre bir miting,provakasyon,gerekirse suikast falan ayarlayalım. Ölürken de hizmet etmiş olun.Ha oraya giderken yanınıza birkaç tane anayasa kitapçığı falan alın.Sorgu sualin en şedid olduğu yerde bir fırlatmanız yeterli, hemen kriz çıkar. Orada da yolunuzu bulursunuz….”
Bu ülkede hep birileri takiyye yapmakla suçlandı. Gizli ajandaları olmakla, insanları devlete karşı örgütlemekle… Yıllarca boyunlarında bu yaftayla dolaştı o masum insanlar. Ama şimdi görülüyor ki asıl takiyye yapanlar, insanları takiyye yapmakla suçlayanlarmış. Her konuşmasında “vatan, millet, Sakarya” türküleri çığıran o insanların, bizim millet olarak kutsal saydığımız ve zamanında atalarımızın analarını ,babalarını, yarlarını ve hatta okullarını bırakıp şehit olmak için koştukları o ocağa gitmemek için her türlü kirli ilişkilerini devreye sokuyorlar.Biz atalarımızın gözlerini kırpmadan yaptığını, gerekirse yine yapmaya hiç düşünmeden hazırız. Ama onlar..? Yoksa onların atalarının mezarları bu topraklarda değil mi…?

Ne güzel; süt gibi tertemiz, su gibi dupduru ve hayat dolu bu milletin içindeki çer çöp hiçbir yerde gizlenemiyor, ancak birbirlerinin arkasında saf tutuyorlar…