Her Şey Kendi Ekseninde Dönecek
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Giriş yap

Şifremi unuttum

En son konular
» Dünyanın Son Günleri: Earths Final Hours 2011 Türkçe Dublaj BRRip indir
Düşünmek ve yaşamak ÜMİT VAR BİR YAZI EmptyPtsi Ocak 30, 2012 12:40 am tarafından mustim5516

» Kolombiyalı İntikam Meleği: Colombiana 2011 Türkçe Dublaj BRRip Full indir
Düşünmek ve yaşamak ÜMİT VAR BİR YAZI EmptyPtsi Ocak 30, 2012 12:35 am tarafından mustim5516

» Comprare Viagra. posologia viagra generico
Düşünmek ve yaşamak ÜMİT VAR BİR YAZI EmptyPerş. Ağus. 04, 2011 4:25 pm tarafından Misafir

» Acquisto Viagra. opinioni cialis viagra generico
Düşünmek ve yaşamak ÜMİT VAR BİR YAZI EmptyPerş. Ağus. 04, 2011 12:26 pm tarafından Misafir

» Acquistare Viagra. acquistare sildenafil viagra generico
Düşünmek ve yaşamak ÜMİT VAR BİR YAZI EmptyPerş. Ağus. 04, 2011 5:07 am tarafından Misafir

» Bible students dating teachers. Online personals dating chemistry relationships.
Düşünmek ve yaşamak ÜMİT VAR BİR YAZI EmptyÇarş. Ağus. 03, 2011 11:32 pm tarafından Misafir

» Oral Lab Drug Testing
Düşünmek ve yaşamak ÜMİT VAR BİR YAZI EmptyÇarş. Ağus. 03, 2011 8:25 pm tarafından Misafir

» fish oil concentrate benefits
Düşünmek ve yaşamak ÜMİT VAR BİR YAZI EmptyÇarş. Ağus. 03, 2011 3:02 pm tarafından Misafir

» More as chintzy as files
Düşünmek ve yaşamak ÜMİT VAR BİR YAZI EmptyÇarş. Ağus. 03, 2011 12:46 am tarafından Misafir

Kasım 2024
PtsiSalıÇarş.Perş.CumaC.tesiPaz
    123
45678910
11121314151617
18192021222324
252627282930 

Takvim Takvim

Kimler hatta?
Toplam 3 kullanıcı online :: 0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 3 Misafir

Yok

[ Bütün listeye bak ]


Sitede bugüne kadar en çok 286 kişi Ptsi Ekim 07, 2024 11:38 pm tarihinde online oldu.

Düşünmek ve yaşamak ÜMİT VAR BİR YAZI

Aşağa gitmek

Düşünmek ve yaşamak ÜMİT VAR BİR YAZI Empty Düşünmek ve yaşamak ÜMİT VAR BİR YAZI

Mesaj  Admin Çarş. Haz. 18, 2008 8:07 pm

düşünmek yaşamak
Tarih yaşanmaya başlandığı günden beri, pek az bahtiyar hariç, hep hicranlı gönüllerin ızdırabını, bulanık zihinlerin karmaşasını, saf yüreklerin masumiyetini yazıp/yaşayıp durdu bugüne kadar. Belki tarih değil ama nesiller hep tekerrürden ibaret bir var olmayla varlıklarını devam edegeldiler. Şanına layık şanlı bir tarihi, günümüz de dahil olmak üzere, tarih sahnesinde görmek o kadar zor ki…Eğer varsa bile bir iki örneği, onlar da garipliğin kadim dostluğuna eşlik edip yalnızlıklarını yaşıyorlar tarihin tozlu sayfaları arasında.

Var olduğu günden beri insan, peşine düşmek ilah, yaralarını sarmak için derman, bir şeyler yapmak için de hep ilahdan ferman bekleyip durdu. Fıtratındaki bu ihtiyacı karşılamak belki de kaçınılmazdı insan için. Ama çok hazindir ki insan; inanmak için önce inanmaya iman etmenin gerekliğini bilmeyecek kadar bilmekten yoksun ; bekaya olan meylini, kendi el yapımı ilahlara tapacak kadar arayışta uzak ve korkaktır. İnanmak için ya da inanmak istediği için inanan insanın, inanması gerektiği için inanmadığından imanının imarı sahte temeller üzerinde yıkılmak üzere olan bir imanı taşıyıp durdu çoğu zaman. İlahı, elindeki putlarlar ya da cebindeki paralar; dermanı, hayvani zevklerin sofrası; fermanı, biçare mazlumlara zulmet deryası olan insanın insanlık adına, gerçeği bulmak ve idrak edebilmek adına alabileceği mesafe ne kadar fazla olabilir ki?...

Tüm bunlara rağmen kokusu etrafa buram buram saçılmış ümitvar bir hava hiç eksilmedi günlerimizden. O enfes kokuyu içimize çektikçe ; daralan göğsümüz genişledi, tutulan nefeslerimiz ferahladı, bulanık bakışlarımız berraklaşmaya başladı. Çünkü biz gördük ki karanlıklardan hemen sonra aydınlıklar ve ışık huzmeleri ortalığa hakim olmaya başladı, Nemrutlar, İbrahimlerin olmadığı bir çağda zülmetlerini şahlandıramadılar, musalar firavunların koynunda yetişti de kendi helakını kendi elleriyle büyüttü firavunlar. Bir avuç vicdanlı sine ,üç-beş yürekli dimağı ve birkaç hicranlı garibin omzunda bile olsa ümit hiç yokluğunu göstermedi bize.

Temizlenmek için zakkum deryalarında yüzen, kadehlerinde kandan irinden içkiler tokuşturan zihniyetler; yaşamak için savaşmayı tek düstur kabul eder, özgürlüğü kendinden başka kimseyi umursamakta görür, zenginleşmek için mazluma en çok zulmet yakışır diyerek o ateşten gömleği onlara giydirir ve bilmek için bütün bilinenler arasında en BİLİNMESİ GEREKEN’i bilmeyi cehalet kabul ederler. Halbuki biz biliriz ki savaşmanın sonu er ya da geç ölmektir, mazluma zulmün sonucu er y da geç felakettir; isyandır, fuzuliyata dair ne varsa bilinen sonunda uçuruma gitmektir. İşte ümidimiz ve beklentilerimiz de buradan ilhamını alıyor. Çünkü tüm bunlara rağmen cepheler hiçbir zaman teke inmedi. Hep çift cephe vardı günlerimizde, yıllarımızda. İyi yaşadı/yaşatılabildi her nasılsa bunca ağzını açmış aç aç bekleyen kurt arasında. Başarılamadı doğu/iyi cephesini kapatmak; çünkü görülmeyen bir şey vardı ki hiçbir zaman hesaba katılmadı. Belki de tüm hesapları altüst eden bir şey; belki planın en büyük parçası oluğu halde hiç fark edilmeyen bir şey: Hakkı haksızlığa uğrayan alamasa da bilemediler ki hakkı ancak HAK korur ve bilemediler ki mazluma en büyük yardımcı HAK’tır…

Bu ırmakların hepsinden geçerek geldik bugünlere, bu fırtınaların soğuğunda sabahladık kaç gece, üzerimizden oklar ve kurşunlar eksik olmadı hiç. Ey saflığından ve masumiyetinden hiç bir şey kaybetmemiş; fırtınalara ve sellere rağmen üstü başı toz-duman içinde kalmış arkadaş! Fırtınalar dindi. Yangınlar söndü. Kış yükünü topluyor buralardan gitmek için. Kalk ve üzerini silkele. Kıyafetini düzenle. Çünkü her sonlu gibi bu fırtına da son bulmak üzere. Budur ümidimizin menbaı. Budur dikeceğimiz fidanları büyütmek için ab-ı hayat olarak gördüğümüz efsun. Belki cepheler bir gün bire inecek, belki kaybeden taraf olacak. Ama yıpransa da verdiği mücadeleden, bu cephe kaybeden taraf olmayacak ve kapanmayacak. Sonsuz bir rahmet sağanak sağanak yağıyor üzerimize. Fenaya talip olmak bitmeyi gerektirir. Zulmet biter bu yüzden; ama rahmet RAHMAN’ın ikramındansa; ve talip olanlar bekaya kanat açma amacındaysalar; rahmet muslukları açılır ardına dek. Mazluma mahzun olmak yakışmaz; ama RAHMAN’a merhamet çok yakışıyor Yeni bir yarının arifesinde; biz, arafta kalmış olanlar, artık rahmet kurnalarından içelim içebildiğimiz kadar.

Bitti artık yaşanan ne varsa bunca hezimet üstüne hezimet
Bir avuç umut serpelim toprağa ümitvar yarınlara namzet…

Mevlüt KARAKAPLAN
Admin
Admin
Admin

Mesaj Sayısı : 554

https://eksen.yetkinforum.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Düşünmek ve yaşamak ÜMİT VAR BİR YAZI Empty tıpkı benim yazıma benziyor

Mesaj  mevlüt Cuma Haz. 27, 2008 2:48 pm

çok güzel bir yazı yazanın ellerine sağlık

mevlüt
Misafir


Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön


 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz