Giriş yap
En son konular
Kasım 2024
Ptsi | Salı | Çarş. | Perş. | Cuma | C.tesi | Paz |
---|---|---|---|---|---|---|
1 | 2 | 3 | ||||
4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10 |
11 | 12 | 13 | 14 | 15 | 16 | 17 |
18 | 19 | 20 | 21 | 22 | 23 | 24 |
25 | 26 | 27 | 28 | 29 | 30 |
Kimler hatta?
Toplam 24 kullanıcı online :: 0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 24 Misafir Yok
Sitede bugüne kadar en çok 286 kişi Ptsi Ekim 07, 2024 11:38 pm tarihinde online oldu.
******'e göre Ekonomi planı 1
1 sayfadaki 1 sayfası
******'e göre Ekonomi planı 1
****** ve Ekonomi
Prof. Dr. Bülent Daver
ATATÜRK ARAŞTIRMA MERKEZİ DERGİSİ, Sayı 31, Cilt: XI, Mart 1995
--------------------------------------------------------------------------------
Uzun süren ve çetin geçen Kurtuluş Savaşı zaferle sonuçlandıktan sonra, bu savaşı yürüten liderler, başta ****** olmak üzere, şu temel soruya cevap aramışlardır: “Türkiye nasıl kalkınabilir, halkın refaha en kısa zamanda kavuşması için nasıl bir ekonomi politikası gütmelidir?” Bunu anlamak için de 4 Şubat 1923’de İzmir’de iktisat Kongresi toplanmıştır. Başkanlığını Kâzım Karabekir Paşa’nın yaptığı Kongre’yi Mustafa Kemal Paşa bir konuşmayla açmış ve ekonominin önemi, ekonomik kalkınma modeli ve bizde o zamana kadar izlenen ekonomi politikasının yanlışlığı üzerinde durmuştur. ******’ün bu kongrede ve daha sonra başka yerlerde başka zamanlarda yaptığı konuşmalarda öne sürdüğü temel görüşler şunlardı:
EKONOMİNİN ÖNEMİ
“Ekonomi her şeydir; milletlerin, devletlerin yükseliş ve çöküş nedenleri iyice araştırılacak olursa, bunun en başta ekonomik nedenlere dayandığı görülür. Asrımız ekonomi (iktisat) asrıdır. Bu çağda ekonomiye gereken önemi mutlaka vermeliyiz. Kalkınmamızın, ilerlememizin temel şartı budur, iktisadi hayatı canlandırmaktır.
KILIÇ VE SABAN KARŞILAŞTIRMASI
******’e göre “fakir halkımızı zenginleştirmek, savaşta harabe haline gelmiş bulunan yurdumuzu mamur bir ülke haline getirmek için çok çalışacağız, üretken olacağız, tarım ve sanayie gereken önemi vereceğiz”. ******, bu konuyu daha iyi açıklamak için, kılıç ve sabanı karşılaştırır. “Kılıç ve saban, bu iki fatihten birincisi ikincisine daima mağlup olmuştur” der. Çünkü, kılıç tutan el zamanla güçsüzleşir, saban tutan el ise güçlenir. Buna da, örnek olarak Kanada’yı gösterir. Kanada’ya İngilizler ve Fransızlar aynı zamanda gittiler, İngilizler sabana yapıştı; Fransızlar ise kılıca, fütuhata önem verdiler. Sonuçta kazanan, sabanın değerini iyi kavrayan, üretken İngilizler oldu ve Kanada’yı ele geçirdiler.
OSMANLILARIN YANLIŞ POLİTİKASI
******, bu önemli konuşmasının bir yerinde, sözü Osmanlı Devleti’ne, Osmanlı Devleti’nin fütuhat politikasına getirir. Sultanların şahsi ve keyfî istilâ hareketleriyle Anadolu’nun öz Türk olan nüfusunu erittiğini, ülkede pek az üretim yapıldığını, buna karşılık, lüks, israf ve gösteriş yüzünden devletin ekonomik ve mali temellerinin çöktüğünü söyler.
******, 1839 yılında başlayan Tanzimat döneminde ise yöneticilerin kalkınabilmek için o devirde moda olan batıdaki iktisadi liberalizmi ve sürekli borçlanmayı kendilerine örnek aldıklarını, bu politikanın ise, zamanla, kapitülasyon zincirlerini daha da sıkı hale getirdiğini ve Türkiye’yi çöküntüye, iflâsa sürüklediğini söyler. “Bu politika milli sanayimize ve el sanatlarımıza büyük darbeler indirdi” dedikten sonra “bize karşı yapılan rekabet gerçekten çok amansızdı, çok acımasızdı” diye ilâve eder.
KAPİTÜLASYONLAR
****** bu kongredeki konuşmasında kapitülasyonlar üzerinde uzun uzun durmuştur. Padişahlar tarafından ecnebilere, başlangıçta, bir lütuf, bir atıfet, bir ihsan olarak verilen bazı imtiyazların giderek genişlediğini ve memleket ekonomisini, maliyesini, hattâ adliyesini kayıt ve şart altına aldığını, bunun da sonuçta, ulusal egemenliğimize ağır kısıntılar getirdiğini söylemiştir. “Oysa biz tam bağımsızlık istiyoruz, iktisadi, mali, adli, kültürel her alanda tam bağımsız olmayı amaçlıyoruz” diyen ******, ulusal egemenliğin ancak bu şekilde tam olarak gerçekleşeceğini belirtir.
İKTİSADİ ZAFERLER KAZANMAK
****** açılan yeni dönemde Türkiye’nin artık cihangir bir devlet olmaya heves etmeyeceğini fakat, iktisadi bir devlet olmaya çalışacağını ve yeni devletin temellerinin süngünün dahi dayandığı iktisatla kurulacağını özenle belirtir. “Ordumuzun kazandığı zaferler ne kadar büyük olursa olsun, bunlar iktisadi zaferlerle tamamlanmadıkça eksik kalırlar” diyen ******, toplumu iktisadi zaferler kazanmaya doğru yüreklendirir.
MİLLÎ ÇALIŞMA ANDI
I. İzmir iktisat Kongresi’nin aldığı önemli kararlar arasında bir de Say Misak-ı Milli’si (Ulusal Çalışma Andı) bulunmaktadır. ******’ün önerisiyle kabul edilen bu misak ülkede sosyal barış ve sosyal adalet ilkesini dile getirdiği gibi, çalışmanın faziletini, çalışkan olmanın önemini de hatırlatır. Ülkemiz bundan böyle ******’ün deyişiyle, “çalışkanlar diyarı” olacaktır.
ÜLKEYİ ZENGİN YAPMA ÖZLEMİ
****** İzmir İktisat Kongresinde yaptığı konuşmada, halk arasında yaygın olan “bir lokma bir hırka” görüşünü de eleştirir. O’na göre, böyle bir felsefeyi kabul etmemiz mümkün olamaz. ******, fukaralığın bir fazilet olmadığını önemle vurguladıktan sonra, “Artık, biz fakirler memleketi değil, zenginler memleketi olacağız” der. ****** bir başka konuşmasında “Biraz parası olanlara da düşman olacak değiliz; bilâkis memleketimizde milyonerler yetişmesine çalışacağız” diyerek herkese zengin olmayı öğütler. Asırların oluşturduğu fakirlik çemberine derin bir isyanı ifade eden bu görüş, Fransa’da III. Cumhuriyet dönemi ünlü devlet adamlarından Guizot, J. Ferry, Thiers, Gambetta gibi burjuvazinin zengin olma felsefesini dile getiren politik görüşlerin bir yansıması, etkisi olarak da kabul edilebilir.
MİLLÎ EKONOMİ POLİTİKASI, TARIMA VE KÖYLÜYE ÖNCELİK TANINMASI
Yeni devletin milli ekonomi politikasının temel ilkelerini ****** şöyle özetliyordu: “Her şeyden önce tarıma ve çitfçiye önem verilecektir. Çünkü ülkemiz halkının büyük bölümü tarımla uğraşan köylülerdir. Ve köylü, bu yeni dönemde, efendimiz olacaktır. Bunun için köylüyü bir cendere gibi sıkan aşar vergisi kaldırılacaktır. Modern tarım metodları uygulanacak, köylüye gerekli olan destek kredisi Ziraat Bankası aracılığıyla sağlanacaktır. El sanatları ve,yerli sanayi teşvik edilecektir”. Bunun için 1927 yılında Sanayii Teşvik Kanunu çıkarılmıştır. Tarımda makinalaşmanın yararları üzerinde durulmuştur.
DEMİRYOLU POLİTİKASI
“Yurdu demir ağlarla örme politikası milli iktisat politikamızın temel direklerinden biri haline getirilecektir. Bunun için bir yandan yeni demiryolları inşasına hız verilirken, öte yandan, ecnebilerin işlettiği demiryolları satın alınacaktır. Milletleştirme politikası sadece demiryolları alanında değil yabancıların elinde bulunan elektrik, tramvay, havagazı, kömür, vs. işletmelerine de yazılacaktır.”
Prof. Dr. Bülent Daver
ATATÜRK ARAŞTIRMA MERKEZİ DERGİSİ, Sayı 31, Cilt: XI, Mart 1995
--------------------------------------------------------------------------------
Uzun süren ve çetin geçen Kurtuluş Savaşı zaferle sonuçlandıktan sonra, bu savaşı yürüten liderler, başta ****** olmak üzere, şu temel soruya cevap aramışlardır: “Türkiye nasıl kalkınabilir, halkın refaha en kısa zamanda kavuşması için nasıl bir ekonomi politikası gütmelidir?” Bunu anlamak için de 4 Şubat 1923’de İzmir’de iktisat Kongresi toplanmıştır. Başkanlığını Kâzım Karabekir Paşa’nın yaptığı Kongre’yi Mustafa Kemal Paşa bir konuşmayla açmış ve ekonominin önemi, ekonomik kalkınma modeli ve bizde o zamana kadar izlenen ekonomi politikasının yanlışlığı üzerinde durmuştur. ******’ün bu kongrede ve daha sonra başka yerlerde başka zamanlarda yaptığı konuşmalarda öne sürdüğü temel görüşler şunlardı:
EKONOMİNİN ÖNEMİ
“Ekonomi her şeydir; milletlerin, devletlerin yükseliş ve çöküş nedenleri iyice araştırılacak olursa, bunun en başta ekonomik nedenlere dayandığı görülür. Asrımız ekonomi (iktisat) asrıdır. Bu çağda ekonomiye gereken önemi mutlaka vermeliyiz. Kalkınmamızın, ilerlememizin temel şartı budur, iktisadi hayatı canlandırmaktır.
KILIÇ VE SABAN KARŞILAŞTIRMASI
******’e göre “fakir halkımızı zenginleştirmek, savaşta harabe haline gelmiş bulunan yurdumuzu mamur bir ülke haline getirmek için çok çalışacağız, üretken olacağız, tarım ve sanayie gereken önemi vereceğiz”. ******, bu konuyu daha iyi açıklamak için, kılıç ve sabanı karşılaştırır. “Kılıç ve saban, bu iki fatihten birincisi ikincisine daima mağlup olmuştur” der. Çünkü, kılıç tutan el zamanla güçsüzleşir, saban tutan el ise güçlenir. Buna da, örnek olarak Kanada’yı gösterir. Kanada’ya İngilizler ve Fransızlar aynı zamanda gittiler, İngilizler sabana yapıştı; Fransızlar ise kılıca, fütuhata önem verdiler. Sonuçta kazanan, sabanın değerini iyi kavrayan, üretken İngilizler oldu ve Kanada’yı ele geçirdiler.
OSMANLILARIN YANLIŞ POLİTİKASI
******, bu önemli konuşmasının bir yerinde, sözü Osmanlı Devleti’ne, Osmanlı Devleti’nin fütuhat politikasına getirir. Sultanların şahsi ve keyfî istilâ hareketleriyle Anadolu’nun öz Türk olan nüfusunu erittiğini, ülkede pek az üretim yapıldığını, buna karşılık, lüks, israf ve gösteriş yüzünden devletin ekonomik ve mali temellerinin çöktüğünü söyler.
******, 1839 yılında başlayan Tanzimat döneminde ise yöneticilerin kalkınabilmek için o devirde moda olan batıdaki iktisadi liberalizmi ve sürekli borçlanmayı kendilerine örnek aldıklarını, bu politikanın ise, zamanla, kapitülasyon zincirlerini daha da sıkı hale getirdiğini ve Türkiye’yi çöküntüye, iflâsa sürüklediğini söyler. “Bu politika milli sanayimize ve el sanatlarımıza büyük darbeler indirdi” dedikten sonra “bize karşı yapılan rekabet gerçekten çok amansızdı, çok acımasızdı” diye ilâve eder.
KAPİTÜLASYONLAR
****** bu kongredeki konuşmasında kapitülasyonlar üzerinde uzun uzun durmuştur. Padişahlar tarafından ecnebilere, başlangıçta, bir lütuf, bir atıfet, bir ihsan olarak verilen bazı imtiyazların giderek genişlediğini ve memleket ekonomisini, maliyesini, hattâ adliyesini kayıt ve şart altına aldığını, bunun da sonuçta, ulusal egemenliğimize ağır kısıntılar getirdiğini söylemiştir. “Oysa biz tam bağımsızlık istiyoruz, iktisadi, mali, adli, kültürel her alanda tam bağımsız olmayı amaçlıyoruz” diyen ******, ulusal egemenliğin ancak bu şekilde tam olarak gerçekleşeceğini belirtir.
İKTİSADİ ZAFERLER KAZANMAK
****** açılan yeni dönemde Türkiye’nin artık cihangir bir devlet olmaya heves etmeyeceğini fakat, iktisadi bir devlet olmaya çalışacağını ve yeni devletin temellerinin süngünün dahi dayandığı iktisatla kurulacağını özenle belirtir. “Ordumuzun kazandığı zaferler ne kadar büyük olursa olsun, bunlar iktisadi zaferlerle tamamlanmadıkça eksik kalırlar” diyen ******, toplumu iktisadi zaferler kazanmaya doğru yüreklendirir.
MİLLÎ ÇALIŞMA ANDI
I. İzmir iktisat Kongresi’nin aldığı önemli kararlar arasında bir de Say Misak-ı Milli’si (Ulusal Çalışma Andı) bulunmaktadır. ******’ün önerisiyle kabul edilen bu misak ülkede sosyal barış ve sosyal adalet ilkesini dile getirdiği gibi, çalışmanın faziletini, çalışkan olmanın önemini de hatırlatır. Ülkemiz bundan böyle ******’ün deyişiyle, “çalışkanlar diyarı” olacaktır.
ÜLKEYİ ZENGİN YAPMA ÖZLEMİ
****** İzmir İktisat Kongresinde yaptığı konuşmada, halk arasında yaygın olan “bir lokma bir hırka” görüşünü de eleştirir. O’na göre, böyle bir felsefeyi kabul etmemiz mümkün olamaz. ******, fukaralığın bir fazilet olmadığını önemle vurguladıktan sonra, “Artık, biz fakirler memleketi değil, zenginler memleketi olacağız” der. ****** bir başka konuşmasında “Biraz parası olanlara da düşman olacak değiliz; bilâkis memleketimizde milyonerler yetişmesine çalışacağız” diyerek herkese zengin olmayı öğütler. Asırların oluşturduğu fakirlik çemberine derin bir isyanı ifade eden bu görüş, Fransa’da III. Cumhuriyet dönemi ünlü devlet adamlarından Guizot, J. Ferry, Thiers, Gambetta gibi burjuvazinin zengin olma felsefesini dile getiren politik görüşlerin bir yansıması, etkisi olarak da kabul edilebilir.
MİLLÎ EKONOMİ POLİTİKASI, TARIMA VE KÖYLÜYE ÖNCELİK TANINMASI
Yeni devletin milli ekonomi politikasının temel ilkelerini ****** şöyle özetliyordu: “Her şeyden önce tarıma ve çitfçiye önem verilecektir. Çünkü ülkemiz halkının büyük bölümü tarımla uğraşan köylülerdir. Ve köylü, bu yeni dönemde, efendimiz olacaktır. Bunun için köylüyü bir cendere gibi sıkan aşar vergisi kaldırılacaktır. Modern tarım metodları uygulanacak, köylüye gerekli olan destek kredisi Ziraat Bankası aracılığıyla sağlanacaktır. El sanatları ve,yerli sanayi teşvik edilecektir”. Bunun için 1927 yılında Sanayii Teşvik Kanunu çıkarılmıştır. Tarımda makinalaşmanın yararları üzerinde durulmuştur.
DEMİRYOLU POLİTİKASI
“Yurdu demir ağlarla örme politikası milli iktisat politikamızın temel direklerinden biri haline getirilecektir. Bunun için bir yandan yeni demiryolları inşasına hız verilirken, öte yandan, ecnebilerin işlettiği demiryolları satın alınacaktır. Milletleştirme politikası sadece demiryolları alanında değil yabancıların elinde bulunan elektrik, tramvay, havagazı, kömür, vs. işletmelerine de yazılacaktır.”
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Ptsi Ocak 30, 2012 12:40 am tarafından mustim5516
» Kolombiyalı İntikam Meleği: Colombiana 2011 Türkçe Dublaj BRRip Full indir
Ptsi Ocak 30, 2012 12:35 am tarafından mustim5516
» Comprare Viagra. posologia viagra generico
Perş. Ağus. 04, 2011 4:25 pm tarafından Misafir
» Acquisto Viagra. opinioni cialis viagra generico
Perş. Ağus. 04, 2011 12:26 pm tarafından Misafir
» Acquistare Viagra. acquistare sildenafil viagra generico
Perş. Ağus. 04, 2011 5:07 am tarafından Misafir
» Bible students dating teachers. Online personals dating chemistry relationships.
Çarş. Ağus. 03, 2011 11:32 pm tarafından Misafir
» Oral Lab Drug Testing
Çarş. Ağus. 03, 2011 8:25 pm tarafından Misafir
» fish oil concentrate benefits
Çarş. Ağus. 03, 2011 3:02 pm tarafından Misafir
» More as chintzy as files
Çarş. Ağus. 03, 2011 12:46 am tarafından Misafir